Kitap yazmak, yazılacak olan kitabın türüne, içeriğinin zenginliğine ve yazarın yazma performansına göre değişiklik gösterse de uzun bir süreci kapsar. Genellikle bir araştırma dönemi de bu sürece dahil olur. Kitap yazmanın bir takım aşamaları vardır. Bu aşamalarda yazar veya yazar adayı motivasyonunu kaybedebilir, olumsuz duygulara kapılabilir, özgüveni sarsılabilir. Her kitabın yolculuğu; konusu, türü ve yazarına göre değişiklik gösterir. Yazarın bu dönemde birçok konuda desteğe ihtiyacı olacaktır. Bazen yaptığı bir şeyden emin olamamak, bazen doğru bir yol izlediğinden emin olamamak, bazen de yazmakla ilgili yaşadığı sorunlar profesyonel bir yardım alma ihtiyacını doğurur.

Yazar koçu, öncelikle yazarın veya yazar adayının yazma disiplini, bilgi birikimi, heves, azim, istek, cesaret, dil bilgisi, üslup bakımından gelişmeye açık yönlerini tespit eder. Daha sonra yazılmak istenen konunun (ve belki de ilk taslağın) veya geliştirilmesi talep edilen kitap metninin zayıf yönlerini belirler. Yazar koçu kitap metninin, ilk taslağın veya fikrin üzerinde çalışırken piyasanın taleplerini göz önüne alır ve yazılacak/geliştirilecek kitabın istenen standartlara ulaşmasının hangi şartlarda mümkün olacağını ve neler yapılması gerektiğini tespit eder. Kitap basıldıktan sonra benzerlerinin arasında öne çıkması, hedef kitle tarafından beğenilmesi ve başarılı bir satış grafiği yakalaması için gerekli çalışmaları yazarla birlikte yürütür.

Yazma serüveni hiç de dışarıdan görüldüğü kadar kolay ve sorunsuz bir süreç değildir. Ben genellikle bu sürecin zorluğuna işaret etmek için, “kan, ter ve gözyaşı dönemi” derim. Yazarın bu dönemde belki de pek çok şeyden fedakarlık etmesi gerekecektir. Hayatının ritmi ve düzeni eskisi gibi olmayacaktır, çünkü yazmak ciddi bir iştir. Basılmasını arzu ettiğiniz kitabınız için ciddi bir mesai harcamanız demektir. Bu iş; bir elinde kahve, bir elinde kalemle keyifli bir şekilde, aklına geldiği gibi, içinden coştuğu gibi yapılacak bir iş değildir maalesef. Yazarın yazım tarzı konusunda kendini mükemmelleştirmek, kitap yazma fikrine karşı tavır ve davranışlarını olması gereken şekilde değiştirmek veya geliştirmek konularında istekli olması, işbirliği içinde olması beklenir. Yazar koçunun getireceği eleştirilere açık olması da çok önemlidir, çünkü aksi takdirde yazar koçu kendisine yardımcı olamaz.

Bir yazar (özellikle de yazar adayı) yazma sürecinde pek çok çelişki yaşar. Kurguyu ilerletmekte zorlanır (hikâye kilitlenir), çetrefilli olay örgülerini bağlayıp sonuçlandırmakta zorlanır. Bazen de metne “şunu da mı koysam, bunu da mı ilave etsem” kararsızlığına düşer. Bazen de hikâye o kadar dallanıp budaklanır ki, kendi içinde birbirine dolanıp düğüm olur. Yazar işin içinden çıkmakta zorlanır. Motivasyonunu kaybedebilir, yazma isteğini kaybedebilir, “Ben bu işi beceremiyorum galiba” duygusu yaşayabilir. Bir yandan kendini geliştirmek, bir yandan da metnindeki aksaklıkları düzeltmek yazarın üzerinde bir baskı oluşturabilir ve psikolojik olarak etkilenebilir. Bu süreçte uyku düzeni bozulabilir, kabuslar görebilir. Bu durum yazma becerisini bile etkileyebilir, hatta yazamadığını, aklına hiçbir şeyin gelmediğini (konsantrasyon sağlayamamak) fark edebilir. Hayal kırıklığıyla oturup ağlayabilir. Bu durumu aşağı yukarı her yazar az veya çok yaşamaktadır. Sadece ne yazacağını net bir şekilde bilen ve yazma yeteneğine sahip olan yazarlar bu durumu pek yaşamamaktadırlar. Yazar koçu, yazarın bu zor günlerinde onun yanında olur, onu motive eder, yazmaya teşvik eder, içinden çıkılmaz sandığı durumlarda ona yeni bir bakış açısı sunar, planlı bir çalışma programı hazırlar, düzenli yazmaya teşvik eder, doğru yere zaman ve emek harcaması için ona kılavuzluk eder. Ayrıca içerik için fazladan araştırma yapılması, aynı türde yazılmış kitaplardan birkaçının okunması gerekiyorsa, yazar koçu gerekli yönlendirmeleri yapar.

Yazar koçu kitabın yazılma serüvenine dahil olur, yazarı bu yolda yalnız bırakmaz; desteği, bilgisi ve tecrübesiyle ona kitap metni bitene kadar kılavuzluk eder.