Anne Rice’ın Vampir Günlükleri Serisi, Kan ve Altın‘la devam ediyor…
Çevirirken büyük keyif aldığım serinin bu sekizinci kitabında Marius’un hayat hikâyesini okuyoruz:
Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nda gururlu bir senatör olan Marius kaçırılır ve kanın karanlık dünyasına katılmaya zorlanır, akabinde bu doğaüstü ırkın kutsal özünü içlerinde barındıran Kral ve Kraliçe’nin koruyucusu haline gelir. Marius’un gözlerinden pagan dönemindeki Roma’nın İmparator Konstantin tarafından yıkılışına, Ebedi Şehrin Vizigotlar tarafından korkunç bir yıkıma uğratılarak yağmalanışına ve Kara Ölüm, yani veba salgını sonrasında yaşanan perişanlıkla sefalete tanıklık ediyoruz. Sonunda Rönesans’ın güzelliğiyle tekrar ayağa kalkıp gelişen Avrupa’nın etkisinde kalan Marius ressam olur, ölümlüler arasında tehlikeli bir yaşantı sürer ve kalbini büyük ressam Botticelli’ye, sosyetik bir sima olan büyüleyici Bianca’ya, gizemli genç çırağı Armand’a kaptırır. Fakat Marius sık ormanın derinliklerinde dünyanın en yaşlı vampirlerinden adalet bekleyeceği acı verici kaderiyle karşı karşıya kalacaktır…
“Baştan çıkarıcı… Etkisini başından sonuna kadar devam ettiriyor.” – USA Today
“MÜTHİŞ BİR MACERA… Çok yetenekli bir yazar olan Rice, okuyucuları kendine hayran bırakmaya devam ediyor; popüler yazarlardan belki de çok azının sadece niyetlenmekle kalacağı riskleri alabiliyor.” – Dallas Morning News
“ELİNİZDEN BIRAKAMAYACAKSINIZ. Bu, belki de kaleme alınmış en iyi [Anne Rice] Vampir Günlüğü.” – Lambda Book Report
“Rice her zamanki gibi erotik ve tarihi hatırlatıcı kabiliyetiyle yazıyor.” – People
Copyright secured by Digiprove © 2017 Sibel ATAM