8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği
Fuarlara katılmak bana çok şey kazandırıyor. Güzel okurlarla, değerli insanlarla tanışma fırsatını yakalıyorum. Başka bir şekilde ulaşmamın çok zor olduğu ya da o kadar etkili bir tanışmanın mümkün olmayacağı kişilerle yüz yüze gelme şansına sahip oluyorum. Ne zaman, hangi an kiminle tanışacağınız hiç belli olmuyor ve fuarlar bu tür bağlantıları kurmanın tam yeri. Ne yazık ki bundan sonra fuarlara dolu dolu katılmam mümkün olmayacak. İş programım nedeniyle büyük şehirlerdeki kitap fuarlarına sadece birer gün ayırabileceğim.
İki sene boyunca İstanbul kitap fuarlarına ilk günden son güne kadar gitmemin bana kazandırdığı dostlukları hiçbir zaman unutmayacağım. Sportstv'nin Sporsever programını sunan Saygıdeğer Ahmet Çakır bu önemli kişilerden biriydi ve kendisiyle çok güzel bir çekim yaptık. Üç kere yayınlanmış olan programı kaçırdıysanız, bu hafta sonuna doğru video dosyası elime ulaştığında yükleyeceğim YouTube kanalımdan izleyebilirsiniz. Duyurusunu buradan yapacağım.
Fuarlarda tanıştığım bir diğer değerli isim de Sevgili Hatice Yuvalı'ydı. Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesindeki Mühendis Beyinler Kulübü'nün koordinatörü olan Sevgili Hatice Yuvalı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle düzenleyecekleri etkinliğe konuşmacı olarak katılmamı rica etti. Hiç kırar mıyım? Tüm hazırlıklarımı yapıp o gün ışıl ışıl bakan öğrencilerle buluşmaya gittim. Tabii ki benim için farklı bir heyecandı. Kendi alanımla ilgili konuşacak olsam ne kürsüyü kullanırdım ne de sabit mikrofonu; kesinlikle sohbet havasında bir konuşma olurdu. Ancak günün anlam ve önemi beni ciddi bir konuşma hazırlamaya sevk etti. Metnimi yazarken birdenbire acı hatıralarımla artık yüzleşmem, belki de belli bir ölçüde içimi dökerek geçmişle vedalaşmam için bunun önemli bir fırsat olduğu düşüncesine kapıldım. Dinleyenler için de sarsıcı ve akılda kalıcı olacaktı muhakkak. Böylece, çevremde benim hikâyemle ilgili çok az kişinin bildiği bazı gerçekleri açıkça paylaşacak ve bir bakıma bu yükten kurtulmamı sağlayacak bir bölüm eklemeye karar verdim. Yazarken her şey daha kolaydı, ama yüzüme bakan onlarca, hatta yüzlerce göz varken bu hassas noktalara değinmenin tahmin ettiğimden de zor ve baskıcı olduğunu fark ettim. Heyecanımı yatıştırması umuduyla hayatımda ilk defa kâğıttan okuyarak konuşma yapmanın arkasına sığınmaya çalıştığımda bunun işleri iyice zorlaştırdığını gördüm. Evet, bir şekilde atlattım belki ama bu vesileyle de bundan sonra eski sistemde gitmeye kesin karar vermiş oldum.
Diğer konuşmacılar Mühendislik Fakültesi'ne sık sık gelen, hatta derslere giren önemli isimlerdi. İş dünyasından yöneticiler vardı. Benim çok farklı bir kulvarda faaliyet göstermem ve dolayısıyla konuşmamın içeriğinin de farklı bir çerçevede olması sebebiyle beklediğimden çok ilgi gördüm. Bu beni açıkçası mutlu etti. Öğrenciler gelişime hazırlıklıydı, benimle röportaj yapmak için bekleyen Basın Yayın ve Gazetecilik Bölümü öğrencisi bir muhabir vardı ve sorularını seri bir şekilde yöneltip ses kaydımı aldı. Bu da beni farklı bir yönden mutlu etti çünkü böylece Dil Edebiyat ve Mütercim Tercümanlık öğrencilerine de ulaşma şansı yakalamış oldum. Konuşmam sırasında değindiğim bazı noktalardan etkilenen gençlerle sohbet ettik, sorularına cevap verdim ve bir daha buluşmak üzere sözleştik. Beni her açıdan mutlu eden, heyecan veren ve verimli geçen tatmin edici bir gün oldu. Bu yüzden duygularımı sizlerle de paylaşmak istedim.
Sevgiyle kalın...
Bunu paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Daha fazla